tag:blogger.com,1999:blog-13321197073371410882024-03-13T10:41:35.667-07:00.funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.comBlogger31125tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-48652305491687971362014-05-08T15:09:00.002-07:002014-05-08T15:10:24.546-07:00BURADAYDIM DA GERİ DÖNDÜM !..Çok uzun zamandır blog güncellemesi yapmadığım için kusura bakmayınız artık geri geldim yaptığım işler ile yeniden yayınlara başlıyorum :)funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-62583454950821612542012-03-08T07:51:00.002-08:002012-03-08T07:51:52.149-08:00"KADIN" Vardır...<div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-Cb00_iX7WXg/T1jVaDjjE7I/AAAAAAAAAKk/Ww0Hd_oe-5Q/s1600/423622_10150593421431889_568486888_9010962_1907136225_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-Cb00_iX7WXg/T1jVaDjjE7I/AAAAAAAAAKk/Ww0Hd_oe-5Q/s320/423622_10150593421431889_568486888_9010962_1907136225_n.jpg" width="174" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 15px; text-align: left;">İstanbul Kültür Üniversitesi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında düzenlenen “KADIN” Vardır… başlıklı sergiye evsahipliği yapıyor.</span><br style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 15px; text-align: left;" /><br style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 15px; text-align: left;" /><span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 15px; text-align: left;">7 Mart - 5 Nisan 2012 tarihleri arasında 12 kadın sanatçının katılımıyla gerçekleşecek “Kadın” Vardır… isimli sergi, kadın olgusunun algıla</span><span class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #333333; display: inline; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 15px; text-align: left;">nma, konumlandırılma ve tüketim biçimlerine eleştirel bakış açısıyla yaklaşan sanatçıları bir araya getiriyor. Sergi de, kimlik, beden, gündelik yaşam, gelenek, mahremiyet konuları, Özgül Arslan, Ayşenur Artar, Sonia Serpil Aslan, Dilek Aşkın, Seda Aytar, Neşe Çoğal, Eda Gecikmez, Funda Gürel, Esin Kocuk, Bahar Özer, Esra Sağlık ve Kıvılcım Harika Seydim tarafından resim, heykel, fotoğraf, video ve enstalasyon gibi çeşitli mecralardan üretimler ile ortaya konuyor. Sanatın sorgulayıcı gücü ile kadın bakışının ince ve dirençli duyarlılığını bir araya getiren bu sergi, kadın/cinsiyet konusunun toplumsal alana yansımasına katkı sağlamayı hedefliyor.<br /><br />Sergi Açılışı: 7 Mart 2012 Çarşamba - 19:00<br />Adres: İstanbul Kültür Üniversitesi Ataköy Yerleşkesi, Akıngüç Oditoryumu ve Sanat Merkezi Sanat Galerisi. E-5 Karayolu Üzeri Bakırköy 34156 / İstanbul<br />İletişim: Tel: 0212 498 41 41 – Fax: 0212 498 43 06</span>funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-9252241678984251302012-03-08T07:48:00.001-08:002012-03-08T07:48:52.314-08:00Cockaigne<br />
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="uiGrid mvm" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; background-color: white; border-bottom-width: 0px; border-collapse: collapse; border-color: initial; border-image: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 15px; margin-bottom: 10px; margin-top: 10px; text-align: left;"><tbody>
<tr><td class="vTop" style="vertical-align: top;"><div class="text_exposed_root text_exposed" id="id_4f58d3e1d95403163156396" style="display: inline;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-w9eRsJM5teo/T1jUpKHf63I/AAAAAAAAAKc/5xQLK2uPP6Y/s1600/cockaigne.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-w9eRsJM5teo/T1jUpKHf63I/AAAAAAAAAKc/5xQLK2uPP6Y/s320/cockaigne.jpg" width="228" /></a></div>
<br />
<span id="goog_601567720"></span><span id="goog_601567721"></span><br />
<br />
<br />
Cockaigne<br />
<br />
Burada!<br />
<br />
Cockaigne<br />
<span class="text_exposed_show" style="display: inline;"><br />Here!<br /><br /><br />Güney Amerika’ya ayak basan Kolomb karşılaştığı bolluk karşısında duygulanır ve mektuplarından birinde “tam bir Cockaigne” diye söz eder Güney Amerika’dan. Gerçi şarabın olmamasından ve yerlilerin gayri Hıristiyan adetlerinden şikayet etse de ortaçağa hakim olan bu bolluk ülkesi fantazilerinin gerçekleştiğini düşünmektedir. Günümüzdeki göç hareketlerine baktığımızda hayali bir bolluk ülkesine doğru yapıldığı görülmektedir bu hareketlerin. Bolluk ülkesi düşleri neredeyse tüm insanların kolektif bilincinde bir yeryüzü cenneti olarak hala yatmaktadır.<br /><br />SANATÇILAR:<br />İsmet Doğan, Genco Gülan, Fatih Balcı, Barasinga, Ali Sarugan, Daralan, Vay Be, 657!, Ayşe Gul Süter, Mehmet Öğüt, Deniz Beşer, Gülen Eren, Barış Mengütay, Itır Demir, Kıymet Daştan, İbrahim Koç, Harun Töle, Sarı Kaan, Erim Bikkul, Fulya Çalışkan, Mustafa Erden Kahveci,<br /><br />Küratör: Ali Şimşek – Rahmi Öğdül<br /><br />Açılış 13 Mart /March 14- 18 Mart/ March<br />PASAJist – Independent ART SPACE<br />İstiklal Cad. Halep Pasajı No:62 C blok 109<br /><br /><br /><br /></span></div>
</td></tr>
</tbody></table>funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-6978731693235386292012-01-22T15:31:00.000-08:002012-01-22T16:00:55.344-08:00Kadıköy ‘Bağımsız ve Birlikte’ Ses Veriyor: İkametgâh Kadıköy<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-zZ10T2TVj-8/TxybQYAeerI/AAAAAAAAAKI/Zbcarenn9e0/s1600/afis_3.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" nfa="true" src="http://4.bp.blogspot.com/-zZ10T2TVj-8/TxybQYAeerI/AAAAAAAAAKI/Zbcarenn9e0/s640/afis_3.jpg" width="452" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İkametgâh Kadıköy, Kadıköy’ün öncü sanat oluşumlarını ve Kadıköylü sanatçıları ortak bir platformda birleştirerek Anadolu Yakası’nda süregiden bağımsız çağdaş sanat üretimini ve kolektifliği gündeme getirmeyi amaçlıyor. Kadıköy’deki üretimi ve paylaşımı çıkış noktası alan etkinlik, merkezinde farklı karakterlerdeki mekânlarda ayrı perspektif çeşitliliği sunan sanatçılarla aynı projeyi estetik bir çizgide buluşturuyor. 25 Ocak’ta izleyicilerin deneyimine açılacak İkametgâh Kadıköy’ün yaratıcıları Anadolu Yakası’nın “yeni” ve “alternatif”in üzerinden bağımsız kültürel ve sanatsal çalışmaları destekleyen Asfalt Art Gallery, Hush Galeri, İstanbul Hatırası Fotoğraf Merkezi, KargART ve Piha Kolektif Sanat alanlarıdır. Bu 5 sanat alanı sabit sınırları özgürleştirerek yeni bir sanat yolu inşa ediyor ve bu yol üzerinden Kadıköy kimliğini soyutlaştırarak İstanbul’un sanatsal doğasına alternatif bir bakış açısı geliştirmeyi, -“eksik parçaya köprü tutarak”- bağımsız çağdaş sanatla ilgili söylemi ve de sanatın tüm boyutlarını daha çok izleyiciyle buluşturmayı hedefliyor. Bu alanlara ek olarak Arka Oda ve Dunia, İkametgâh Kadıköy’ün yan etkinliklerine kapılarını açarak, bağımsız plak firması Müzik Hayvanı ise bir ses kataloğuyla etkinliklere destek olarak Kadıköy için “birlikte” üretme düşüncesini paylaşıyorlar.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İkametgâh Kadıköy, kolektif bilinci kavramsal bağımsızlık ilkesiyle inceliyor, “Bağımsız ve Birlikte” bir kurgu sunuyor. Bu bağlamda, Anadolu Yakası’nda yaşayan, üreten sanatçılar kavramsal ve biçimsel bir çerçevenin içine girmeden resim, video, illüstrasyon, fotoğraf, yerleştirme gibi farklı mecraları kullandıkları işlerini mekânlarda sergileyecekler ve çerçeve mekânlar üzerinden izleyicilerin deneyimleriyle yorumlanacak. Sergiler dışında çeşitli performanslar, konserler, gösterimler ve panellere de davetli olacak izleyiciler için güncel sanatın tarihsel devinimine tanık olunması adına da İkametgâh Kadıköy iyi bir fırsat yaratıyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
25 Ocak-19 Şubat tarihleri arasında Anadolu Yakası’nda ilk defa gerçekleşecek kolektif sergi projesi, Kadıköylü sanat oluşumlarının yeni projelerine de yön verecek. Etkinlik süresi boyunca ve ardından ortaya çıkacak kıpırtıların “an”larda bıraktıkları izler ve sesler doğrultusunda amaçlarını sürdürmek için araştırmalarına ve paylaşımlarına devam edecekler.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Etkinlikler kapsamında beş mekânda düzenlenecek sergilere katılacak sanatçılar belli oldu:<br />
Ada Tuncer, Ahmet Can Mocan, Ahmet Doğu İpek, Ali Çetin, Ali İbrahim Öcal, Altan Bal, Arda Yalkın, Arzu Parten, Ayça Telgeren, Babek Sobhi, Bahar Kocaman, Barasinga, Başak Mangör, Baysan Yüksel, Billur Melis Koç, Bora Başkan, Burak Şentürk, Can Kurucu, Ceyda Ildıroğlu, Cins, Çağdaş Şahin, Çağrı Saray, Çetin Keçeci, Dağhan İş, Defter Kazıyıcılar Kooperatifi, Dicle Erver, Didem Dayı, Doğu Çankaya, Dora Bakan, Ebru Ceren Uzun, Ece Kalabak, Eda Gecikmez, Ekin Onat, Emine Corduk, Engin Güneysu, Ercan Elmacı, Ercan Vural, Ercüment Usluer, Erdal Kuruzu, Erim Bikkul, Ersin Tavukçu, Evren Erbatur, Funda Karadağ, Füruzhan Şimşek, Funda Gürel, Gaye İnal, Gaye Su Akyol, Gökçe Birtan, Güneş Oktay, Hande Şekerciler, Hikmet Tanur, Hilal Polat, Hülya Küpçüoğlu, Hüma İnciören, İnsel İnal, Kardelen Fincancı, Kemal Tufan, Kurucu Koçanoğlu, Lale Altunel, Mehmet Öğüt, Mehmet Selçuk Bilge, Melike Kılıç, Melissa King, Merve Akyel, Merve Şendil, Mustafa Karasu, Mürteza Fidan, N. Güneş Güven, Nazan Azeri, Nilhan Sesalan, Nurgül Polat, Okan Dirim, Orhan Cem Çetin, Özgül Arslan, Özgür Korkmazgil, Peri Demirbaş, Rafet Arslan, Reyhan Özdilek, Sadi Güran, Sedef Hatapkapulu, Selcan Aksel, Serkan Çalışkan, Serkan Türk, Sümer Sayın, Süyümbike Güvenç, Şerif Karasu, Taşkın Esin, Tülin Onat, Yasemin Erdin, Yaşar K. Canpolat, Yavuz Şahin Başar, Yeşim Ustaoğlu.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Etkinlikler kapsamında 16-17-18-19 Şubat tarihlerinde Kadıköylü müzisyenlerin ve grupların sahne alacağı ufak çaplı bir festival düzenlenecek. Arka Oda, Dunia ve Karga’da gerçekleştirilecek konserlere katılacak isimler; Alper Maral Multiphonics, Cenk Taner, DDR, Halimden Konan Anlar, Hamervah, Hayvansaray, Koyu Beyaz, Künt, Motorr Moose, Oak, Ömer Sarıgedik & Emir Emre, Seni Görmem İmkansız, Toz ve Toz, Umut Töre Bandosu. Festivale eklenecek yeni isimler ve kesinleşmiş program daha sonra duyurulacak.</div>
<div style="text-align: justify;">
Sergilerin ana eksenini oluşturacağı İkametgâh Kadıköy etkinliklerini çağdaş sanat, bağımsız inisiyatifler, kolektif üretim, Kadıköylü müzikler ve benzeri konularda gerçekleştirilecek paneller, sunumlar, söyleşilerle desteklemek ve gösterimler ile zenginleştirmek bir başka amaç. İkametgâh Kadıköy’ün bu ilk yılında, olabildiğince farklı disiplinlere yer vermek, bir tartışma ortamı yaratmak, gerçekleştirilecek panellerin, sunumların kayıtlarını alarak bu tartışmaları, görüşleri sürüme sokmak, gelecek yıllarda etkinliğin temellerinin sağlamlaştırılmasını sağlayacak. Bu minvalde gerçekleştirilecek yan etkinliklerin programı da daha sonra duyurulacak. Ancak Beral Madra, Feyyaz Yaman, Fırat Arapoğlu, Güven Erkin Erkal, Hilmi Tezgör, İnsel İnal, Rafet Arslan, Zahit Atam farklı konularda konuşmacı olarak kesinleşen isimler. Ayrıca İstanbul Hatırası Fotoğraf Merkezi’nde Altan Bal, Canay Özden, Dağhan İş, Kenan Kavut ve Yılmaz Başar Babür’ün fotoğraf, kısa film, belgesel gösterimleri üzerine de atölye çalışması ya da söyleşiler gerçekleştirilecek.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sonuç olarak; İkametgâh Kadıköy projesiyle sanatseverler Anadolu Yakası’nın, fikirlerin sanatsal pratiğe dönüştüğü bir merkez olma durumunun ve sanatın her yakanın katmanlarına uzandığının canlı kanıtları olacaklar. Sanatın bağımsızlığını ve evrenselliğini savunan Asfalt, Hush Galeri, İstanbul Hatırası Fotoğraf Merkezi, KargART ve Piha Kolektif Sanat izleyicileri iddialarının yaşayan, yürüyen, dokunan, değiştiren ve büyüten parçalarına dönüşmeye davet ediyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Asfalt<br />
Hush Gallery<br />
İstanbul Hatırası Fotoğraf Merkezi<br />
KargART<br />
Piha Kolektif Sanat</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong><span style="font-family: ie-body-font;">Proje Destekçileri:</span></strong><br />
Arka Oda<br />
Dunia<br />
Hush<br />
Karga<br />
Müzik Hayvanı</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong><span style="font-family: ie-body-font;">Ayrıntılı Etkinlik Programları ve İletişim İçin:</span></strong></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong><span style="font-family: ie-body-font;"></span></strong><br />
facebook.com/ikametgahkadikoy<br />
ikametgahkadikoy.blogspot.com<br />
<a href="mailto:ikametgahkadikoy@gmail.com">ikametgahkadikoy@gmail.com</a></div>funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-31875715132726186142011-07-12T15:30:00.001-07:002011-07-12T15:30:50.199-07:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-HieiIKF6XaA/ThzKz1Z85QI/AAAAAAAAAIk/FdXmt0yqPEc/s1600/cats.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" m$="true" src="http://3.bp.blogspot.com/-HieiIKF6XaA/ThzKz1Z85QI/AAAAAAAAAIk/FdXmt0yqPEc/s400/cats.jpg" width="120" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><strong>KENT</strong></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Geçmişten günümüze belkide insanoğlunun varlıgından bu yana bir yaşam savaşı verilmekte. Bu savaş içerisinde insanlar arasında bir statü farklılığı oluştu. Geçmişimizde feodal sistemde, günümüzde ise kapitalist sistemde statü ezici bir gerçekle karşımızda duruyor. Ne kadar değiştirmeye çalışsakta bu gerçek ne yaparsak yapalım değişmeyecek gibi duruyor ve bu can sıkıcı farklılık içerisinde işçi sınıfının önemi gözler önünden silinip gidiyor. Kentsel sistem içerisinde aslında bel kemiği gibi önemli hayati vasıf taşıyan işçi sınıfının önemi gün geçtikçe görmezlikten geliniyor. Ancak işçi sınıfı olmasa burjuva sınıfı da olmaz. Benimde dikkat çekmek istediğim bu statü farklılığı içerisinde işçi sınıfının aslında önemli olması.</div>funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-14446956639923642462011-07-12T15:24:00.001-07:002011-07-12T15:24:55.917-07:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-e-WmjGZNbwk/ThzJhLZFJ4I/AAAAAAAAAIU/QwgJJe9H8Lk/s1600/ffffff-vert.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" m$="true" src="http://3.bp.blogspot.com/-e-WmjGZNbwk/ThzJhLZFJ4I/AAAAAAAAAIU/QwgJJe9H8Lk/s400/ffffff-vert.jpg" width="110" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><strong>MUSKA KUMBARA</strong></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;">Muska geleneksel bir olgu. İyilik yada kötülük niyetlerini içinde gizli tutan, karşısındakini düşündüren gizli bir kutu gibi. Muska ve kumbara arasında gizli bir bağ var. Muska da kapalı bir kutu kumbara da sadece kırıldıkları taktirde içindeki gizeme ulaşılabilir. Ya bizi hayal kırıklığına yada umutlarımızı besleyen şeylere ulaştırır. Muska kumbaramı seramikten yapmamdaki amaç her yönüyle birbirlerine uyuşan bir malzeme olmasından dolayıdır. En başında geleneksel bir malzeme olması, kırılabilir, gizlenebilir, şekil verilebilir olmasıdır.</div>funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-5075495748318250292011-07-12T15:18:00.000-07:002011-07-12T15:23:26.166-07:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-AwPqoBralKY/ThzJFYwposI/AAAAAAAAAIQ/SIAe2QMN9ww/s1600/IMG_8861.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="186" m$="true" src="http://4.bp.blogspot.com/-AwPqoBralKY/ThzJFYwposI/AAAAAAAAAIQ/SIAe2QMN9ww/s320/IMG_8861.JPG" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-9GigccwS_ZM/ThzHnF-SpXI/AAAAAAAAAIM/Jiyh9rcxW6E/s1600/IMG_8926-vert.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" m$="true" src="http://4.bp.blogspot.com/-9GigccwS_ZM/ThzHnF-SpXI/AAAAAAAAAIM/Jiyh9rcxW6E/s400/IMG_8926-vert.jpg" width="116" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><strong>KADIN PAZARI</strong></div><div style="text-align: center;"></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;">Kadınlara yüklenmiş olan anlamalar içerisinde benzetmeler de yer almaktadır bu çalışmamda göz oyunlarıyla kadınlara yapılmış olan benzetmeleri ele almaya çalıştım. </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br />
<span style="font-size: x-small;">NOT: çalışmanın üzerine video yansımaktadır.</span></div>funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-40631696547203812192011-07-12T15:14:00.000-07:002011-07-12T15:14:08.711-07:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-4Xf9gcycCJA/ThzHBv5-lII/AAAAAAAAAII/UKxyxlOADjU/s1600/IMG_8864-vert.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" m$="true" src="http://1.bp.blogspot.com/-4Xf9gcycCJA/ThzHBv5-lII/AAAAAAAAAII/UKxyxlOADjU/s400/IMG_8864-vert.jpg" width="103" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><strong>BARBİE</strong></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;">Barbie bebekler günümüzde toplumlum içerisinde ikonlaşmış bir kadın modeli halindedir. Çocuklarda olsun yetişkinlerde olsun ideal kadını yansıtan bir ikondur. Yaptığım bu çalışmada ikon olarak istenilen kadın ile aynı zamanda geleneksel olarak aranan kadını birleştirmeye çalıştım.</div>funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-90187516877430883182011-07-12T15:12:00.000-07:002011-07-12T15:12:26.535-07:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-6H4XPCx9I_g/ThzGUzHRwqI/AAAAAAAAAIE/8GBgP3cilGM/s1600/IMG_8912-vert.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" m$="true" src="http://3.bp.blogspot.com/-6H4XPCx9I_g/ThzGUzHRwqI/AAAAAAAAAIE/8GBgP3cilGM/s400/IMG_8912-vert.jpg" width="98" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><strong>ACİL DURUMLARDA CAMI KIRINIZ</strong></div><div style="text-align: center;"></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;">İkon olan aynı zamanda genel ihtiyaçların tümüne cevap verebilicek ideal bir anne.</div>funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-14017766705508435112011-07-12T15:10:00.000-07:002011-07-12T15:10:03.333-07:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-BMFZSRRxLfo/ThzGF9Y_iEI/AAAAAAAAAIA/DM4IgEn5EXg/s1600/vvvvvv-vert.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" m$="true" src="http://1.bp.blogspot.com/-BMFZSRRxLfo/ThzGF9Y_iEI/AAAAAAAAAIA/DM4IgEn5EXg/s400/vvvvvv-vert.jpg" width="120" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><strong>KORU(N)MA</strong></div>funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-20578337993174454642011-07-12T15:09:00.000-07:002011-07-12T15:09:07.505-07:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-uezHCA4To2w/ThzFxP0TZxI/AAAAAAAAAH8/U_JxsY-_IE0/s1600/IMG_6383-horz-vert.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" m$="true" src="http://2.bp.blogspot.com/-uezHCA4To2w/ThzFxP0TZxI/AAAAAAAAAH8/U_JxsY-_IE0/s400/IMG_6383-horz-vert.jpg" width="107" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><strong>GÖRME BİÇİMLERİ</strong></div><div style="text-align: center;"><strong><br />
</strong><div style="text-align: center;">John Berger’ in Görme Biçimleri adlı kitabının ilk bölümünde bahsetmiş olduğu çocukların algılama biçimlerinden yola çıkılarak yapılmış bir çalışmadır. 5 ile 9 yaş arasındaki çocuklarla çalışılarak üretilmiştir. Onların elinden çıkan seramik nesneler aslında gerçek görünümlerinde olan nesneler değildir. Gördükleri ve algıladıkları nesnelerin üç boyutlu halindeki değişimler gözler önüne serilmiştir bu çalışmada. Çalışma içerisinde yer alan çizimlerde kullanılan renkler de çocukların tercihleridir.</div></div>funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-42178357905827701082011-07-12T15:07:00.000-07:002011-07-12T15:07:32.159-07:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-mbM1aIRnfxQ/ThzFWIkyIII/AAAAAAAAAH4/P7978zyBVeE/s1600/i%25C5%259Fsizlik-vert.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" m$="true" src="http://1.bp.blogspot.com/-mbM1aIRnfxQ/ThzFWIkyIII/AAAAAAAAAH4/P7978zyBVeE/s400/i%25C5%259Fsizlik-vert.jpg" width="202" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><strong>DAĞILIN</strong></div><div style="text-align: center;">Kapitalist sistem içerisindeki işçi sınıfı önemli olmasına rağmen değer görmeyen bir sınıf olarak kabul edilmiştir. Bu ezici sistem içerisindeki işçi sınıfının yurt içindeki dağılımı incelenerek yapılmıştır. </div>funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-47115326423563693542011-07-12T15:05:00.000-07:002011-07-12T15:05:42.788-07:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-EMp4UBIJ1Ng/ThzE68WCxdI/AAAAAAAAAH0/ep3-CLV4ksE/s1600/Ba%25C4%259F%252C+2010-vert.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" m$="true" src="http://4.bp.blogspot.com/-EMp4UBIJ1Ng/ThzE68WCxdI/AAAAAAAAAH0/ep3-CLV4ksE/s400/Ba%25C4%259F%252C+2010-vert.jpg" width="111" /></a></div><div style="text-align: center;">BAĞ</div><div style="text-align: center;"></div>funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-65020150423624135942011-02-11T11:36:00.000-08:002011-07-12T15:28:31.253-07:00<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-ifiH5p3xYmI/TVWPL2cyx8I/AAAAAAAAAHI/lYHsDvri6G4/s1600/SAM_1152.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" h5="true" height="400" src="http://1.bp.blogspot.com/-ifiH5p3xYmI/TVWPL2cyx8I/AAAAAAAAAHI/lYHsDvri6G4/s400/SAM_1152.JPG" width="300" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-EOxovnI0tTg/TVWPDutEFsI/AAAAAAAAAHE/_OVCJA-5xso/s1600/SAM_1154.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" h5="true" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-EOxovnI0tTg/TVWPDutEFsI/AAAAAAAAAHE/_OVCJA-5xso/s320/SAM_1154.JPG" width="320" /></a></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-ji6aJybaYIk/TVWPTCjGKEI/AAAAAAAAAHM/5R-3FcQRKUQ/s1600/SAM_1153.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" h5="true" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-ji6aJybaYIk/TVWPTCjGKEI/AAAAAAAAAHM/5R-3FcQRKUQ/s320/SAM_1153.JPG" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><strong>MİSAFİRİNİZ GELDİ LÜTFEN KAPIYI AÇARMISINIZ ?</strong></div><div style="text-align: center;"></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;">Tarih içerisinde bir çok kez geri dönüşler yaşanmaktadır. Sürekli bir tekrarın, sürekli bir geri dönüş devinimini yaşamaktayız. Yaptığım bu çalışmada bu geri dönüşleri misafir gibi görerek geliş gidişlerin yaşatmış olduğu geçicilik ele alıp geçicilik kavramından yola çıkarak yapmış bulunmaktayım.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div align="center" class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div>funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-59935647907130893422011-02-02T12:18:00.000-08:002011-07-12T15:26:33.987-07:00KAPI, 2010<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-meHa5hWc25s/ThzKCliHYyI/AAAAAAAAAIg/LVLgs9nzSAQ/s1600/MMMMMMMMMMMMMM.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="276" m$="true" src="http://3.bp.blogspot.com/-meHa5hWc25s/ThzKCliHYyI/AAAAAAAAAIg/LVLgs9nzSAQ/s320/MMMMMMMMMMMMMM.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TUm7qDn64XI/AAAAAAAAAG0/EUSvIleYSnc/s1600/167251_1693096060227_1622550944_1539413_431570_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" s5="true" src="http://4.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TUm7qDn64XI/AAAAAAAAAG0/EUSvIleYSnc/s320/167251_1693096060227_1622550944_1539413_431570_n.jpg" width="320" /></a></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Kürt sorunu 1980’lerden günümüze kadar gelen bir problemdir. Türkiye Cumhuriyeti, Türk insanları, Kürt İnsanları için geçmişten günümüze gelen medya ile gündemden düşmeyen bir problemdir. İktidarın elinde olan çözüm yolları bu problem karşısında hiçbir şekilde devreye giripte problemi ortadan kaldırmak adına bir şeyler yapmıyorlar daha doğrusu dış itilaf devletler tarından gelen ambargolar sonucu çözüm yolları tıkanıyor. Başta ABD devleti olmak üzere Türkiye üzerine kirli oyunlar oynayan bir çok devlet PKK’yı destekleyerek Türkiye üzerinde çözüm yolları olan bu problemi çözümsüz bıraktırıyorlar. PKK adı verilen terörist topluluğun Kürdistan Cumhuriyeti kurmak adına vermiş oldukları savaş yıllar içerisinde kılık değiştirerek kürt diye gündeme getirilen bu sorundan beslenerek eylemlerinin asıl amacını gizleyerek istedikleri yolda ilerlemenin ve itilaf devletlerinin desteğiyle eylemlerini gerçekleştirmeye çabalıyorlar. Ve kısmen bunu Kuzey Irak’ta gerçekleştirmiş durumdalar. Bu isteklerini Türkiye sınırları içerisinde bulunan kendi toprakları olarak idda ettikleri sınırlar içerisinde gerçekleştirmek için çaba sarf ediyorlar. Ben bir kısmi kürt olarak yani kısmi kürt derken ailem içerisinde anne soyumun kürt olmasından kaynaklı olarak yaşadığım dil problemi üzerine giderken araştırdığım bu kürt sorunu karşıma bilmediğim ve öğrenmem gereken bir çok şeyi de karşıma çıkarmış bulunuyor. Öğrenmem gerekenleri araştırırken yaşadığım problem üzerinden çalışmamı sürdürmek için kolları sıvadım. Kürt bir aileden geliyorum ve ailem içerisinde ben onlar için bir ötekiyim onlarda benim için Kürtçe konuştuklarında birer ötekiye dönüşüyor. Aile içerisinde yaşadığım dil problemi beni de onları da birer öteki haline çeviriyor.</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"></div><br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Yaşadığım sadece bana ait değil, bir çok kürtün yaşamının büyük bir problemi haline gelmiş bir olgudur. Bundan yola çıkarak nerede olduğumu hangi tarafta olduğumu sorgularan bu kapı işini yapmış bulunuyorum.</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TUm7tG3h-GI/AAAAAAAAAG4/oOaXfTp-R4A/s1600/180699_1693095900223_1622550944_1539412_6163601_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" s5="true" src="http://4.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TUm7tG3h-GI/AAAAAAAAAG4/oOaXfTp-R4A/s320/180699_1693095900223_1622550944_1539412_6163601_n.jpg" width="212" /></a></div>funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-18171268440744737742010-12-22T11:48:00.000-08:002011-02-08T09:45:32.416-08:001.Uluslararası Yeşilçağ Sempozyumu sergisi/ Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TRJTpzZLXKI/AAAAAAAAAGY/_UbM3NAURnA/s1600/kent.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TRJTpzZLXKI/AAAAAAAAAGY/_UbM3NAURnA/s320/kent.JPG" width="240" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TRJVa5WK7DI/AAAAAAAAAGc/-E1ND4SwOBc/s1600/SAM_3415.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TRJVa5WK7DI/AAAAAAAAAGc/-E1ND4SwOBc/s320/SAM_3415.JPG" width="320" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TRJVyuxy7HI/AAAAAAAAAGg/syPNvglujN4/s1600/k%25C4%25B1rp.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TRJVyuxy7HI/AAAAAAAAAGg/syPNvglujN4/s320/k%25C4%25B1rp.jpg" width="280" /></a></div>funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-66938906615582423992010-11-29T13:52:00.000-08:002011-02-08T09:45:49.516-08:00ARTER'DEN İKİNCİ SERGİ<div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">İlk sergisile sanat piyasasına bomba gibi giren Arter’den ismindende anlaşılıcağı gibi ikinci sergisi gelmiş açılmış izlenilmeyi bekliyor durumda. 27 Kasım sanatçılara özel açılışının ardından 28 Kasım itibari ile halka açılışını gerçekleştirmiş bulunuyor. Küratörlüğünü Emre Baykal’ın yapmış olduğu “İkinci Sergi” adındaki sayısal referans, bir sanat kurumunun sanatsal etkinlik programı içindeki ardışıklığı, ve sayma eylemindeki devamlılıkta olduğu gibi, kurumsal bir sürekliliği hatırlatmak istiyor.</div><div class="MsoNormal">Sanatçıları ise;</div><div class="MsoNormal"> .-_-. <br />
Halil Altındere<br />
Burak Arıkan<br />
Volkan Aslan<br />
Vahap Avşar<br />
Banu Cennetoğlu – Yasemin Özcan Kaya<br />
Ayşe Erkmen <br />
Hafriyat: <br />
Murat Akagündüz,<br />
Antonio Cosentino, <br />
extramücadele, <br />
İnci Furni, <br />
Mustafa Pancar.<br />
Ali Kazma<br />
Aydan Murtezaoğlu – Bülent Şangar<br />
Ahmet Öğüt <br />
İz Öztat<br />
Cengiz Tekin<br />
Canan Tolon</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">İzlenilmesi, görülmesi, gösterilmesi gerek... </div><div class="MsoNormal"><a href="http://www.arter.org.tr/"><strong><span style="color: windowtext; text-decoration: none;">www.arter.org.tr</span></strong></a></div>funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-64988366251787160042010-11-18T03:43:00.000-08:002011-02-08T09:47:14.847-08:00BİR FANZİNDE BİZDEN OLSUN ....<div class="MsoNormal">Artık fanzin olayına da el atmak için kolları sıvadık. 100 numara sanat atölyemizden sevgilerle el emegimizin farklı bir yaratımı olarak sizlerle bulusucak yakında pek çok yakında. Şu bayram ziyafetini atlatalım geliyor.</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">100 numara mı dediğinizi duyar gibi oluyorum =) </div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Evet 100 numara Sanat Atölyesi</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TOUCi2evR9I/AAAAAAAAAFk/YxkUciTb5_M/s1600/149672_1559964772028_1622550944_1303992_6600406_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TOUCi2evR9I/AAAAAAAAAFk/YxkUciTb5_M/s320/149672_1559964772028_1622550944_1303992_6600406_n.jpg" width="211" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Fransızlardan evrimleşerek lugatımıza karışmış tuvaletin bir diğer adı 100 numara.</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Öncelikle neden atölyemizin adı 100 numara onu açıklıyayım. Okulumuzda yer problemi nedeni ile artık erkekler tuvaleti biz 4. sınıf öğrencilerinin üretim mekanı olarak bir kızlar topluluğu olan Barasinga =) ya mâl edilen bir mekan olarak hayat bulmuş bulunuyor. Hayata dönüşen bu atölye feminist kokularıyla da hayat buldu ve bulmayada devam etmesini ümid ediyoruz. </div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Bir çok yanıyla aykırı olan atölyemiz başta seramiğin baglamlarına ters düşen hareketleriyle varlığına başladı. Endüstiyel seramik olarak var olan tuvalet mekanı artık sanatsal seramik mekanı olarak endüstriyelleşmeye karşı olmuş bulunuyor.</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"> Bölümümüzde artık bir erkekler tuvaleti yok. Bir elin on parmağını geçmeyecek sayıdaki erkekler topluluğunun kendilerine ait olan tek mekan tuvaletleride yok yani artık. 100 numara Sanat Atölyemizin de başta tek erkek ziyaretçisi sevgili hocamız İnsel İnal’dır. Bakalım nasıl olucak.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TOUGmpMyJJI/AAAAAAAAAFo/SsggOSZNTuw/s1600/67415_1547948936360_1164161378_31351213_1678375_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="http://3.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TOUGmpMyJJI/AAAAAAAAAFo/SsggOSZNTuw/s320/67415_1547948936360_1164161378_31351213_1678375_n.jpg" width="320" /></a></div><br />
<br />
<div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Kızlar topluluğu Barasinga. </div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Barasinga nesli tükenen bir geyik türü. Bizim geyiklerimizin, hoş sohbetimiz de nesli tükenen cinsten =)</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Gelelim Fanzineeeeee =) </div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">100 Numara Sanat Atölyemizin şahane açılışından sonra düşündük taşındık, taşındık kaşındık ve fanzin yapalım herkez duysun sesimizi dedik. Bekleyin yakında geliyoooor… Beyin fırtınası denizimizden taze çıkmış sıcak sıcak canlı canlı hemde =))))</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TOUGokgMfgI/AAAAAAAAAFs/oI0Ce5ndqFY/s1600/71980_1547954256493_1164161378_31351221_2301051_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="http://1.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TOUGokgMfgI/AAAAAAAAAFs/oI0Ce5ndqFY/s320/71980_1547954256493_1164161378_31351221_2301051_n.jpg" width="320" /></a><a href="http://3.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TOUGs7IwR9I/AAAAAAAAAF0/QLfrnlasHAA/s1600/149672_1559964892031_1622550944_1303995_1421073_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="http://3.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TOUGs7IwR9I/AAAAAAAAAF0/QLfrnlasHAA/s320/149672_1559964892031_1622550944_1303995_1421073_n.jpg" width="320" /></a><a href="http://2.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TOUGqy68LFI/AAAAAAAAAFw/lXUl0MT4i9k/s1600/149672_1559964692026_1622550944_1303991_5049586_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="http://2.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TOUGqy68LFI/AAAAAAAAAFw/lXUl0MT4i9k/s320/149672_1559964692026_1622550944_1303991_5049586_n.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"> Atölyemizin açılış partisinden bir kaç kare =)</div>funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-69725019308004516452010-11-18T01:32:00.001-08:002011-02-08T09:44:49.579-08:00UMUT<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TOTyskIUGiI/AAAAAAAAAFg/JGsXY65tz4M/s1600/umut.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="132" src="http://3.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TOTyskIUGiI/AAAAAAAAAFg/JGsXY65tz4M/s320/umut.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal">Yapılan seramik form insanların içerisindeki beklentileri simgelemekte ve tüm topluma hitap etmekte insanların içerisindeki umut ışığının zamanla yok olmasını anlatmakta. <i>Friedrich Wilhelm Nietzsch’</i>nin de söylediği gibi <i>“Umut en son kötülüktür.” </i> Sözünden yola çıklarak yapılmıştır.</div>funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-37890816156013323232010-08-29T15:31:00.000-07:002011-02-08T09:46:57.674-08:00ARTER’den sevgilerle STARTER<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/THrfNJxPh1I/AAAAAAAAAFA/wvDC_xPLGts/s1600/starter-arter-main.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/THrfNJxPh1I/AAAAAAAAAFA/wvDC_xPLGts/s320/starter-arter-main.jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div>Küratörlüğünü Renê Block’un yapmış olduğu Starter sergisini gezdiğimde kendimi harika hissettim çünkü bittiğini düşündüğüm sergi aslında hiç de bitmiş gibi durmuyodu. Süperdi sergi ancak ters giden birşeyler vardı farklı düşünce tarzlarıyla farklı dertlerle üretilmiş bir ton iş bir mekan içerisinde ayrı tellerden çalarken yanyana duruyolar. Serginin bir manifestosu yok . Her eserin ayrı bir hikayesi var sergiyi anlamak için bir rehbere ihtiyaç var. Sergi kataloğundaysa kısaca acıklanmış anlaması güç bırakılmış eserler.Bir yığın ünlü sanatçıların eserleriyle dolu bir sergi herşey tamam, mekan güzel, işler anlarsan güzel, Gel, gör, anla. Ama anlaya bilirsen hesabı herşey.funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-50412706719585938822010-08-29T15:16:00.000-07:002010-08-29T15:16:12.136-07:00GÖÇ- DEĞİŞİMİnsanlar her daim bir göç yaşarlar. Psikolojik olsun, dış dünyalarında olsun, çevrelerinde, içlerinde, konuşmalarında, giyimlerinde her şekilde bir evrim bir değişim yaşamlarının içerisindedir. Bir toplulukta meydana gelen kültürel değişmeyi söyle tarif edebilirim; Keşif, icad, çeşitlenme veya difüzyon yoluyla, maddi veya manevi kültür alanında, serbest veya güdümlü bir tarzda mevcut kültür ünite veya komplekslerine ek olarak veya onlardan birinin yerini alacak şekilde çizgisel veya ritmik ve devrî tarzda meydana çıkıp, kültürel bünyeyi etkileyen sürece kültürel değişme denir. Kültür rastlantılarla bir araya gelmiş örfler, adetler yığını, başka bir değişle gelişi güzel toplanmış bir takım kültür ünite ve kompleksleri tarafından meydana getirilmiş bir bütün değildir. Her bir parçanın bir fonksiyonu ve diğer parçalarla ilişkisi vardır. Tüm parçaların fonksiyonu birleşirler ve sonuçta tek bir vücut olarak kültürün fonksiyonel bütünlüğünü meydana getirirler. Kültürü, çeşitli büyüklüklerde, değişik alanlardan oluşmuş ve çeşitli noktalardaki kuvvet merkezlerinden aldıkları değişik hareketlerle işleyen dişli çarklar sistemi olarak düşünebiliriz. Bütün bu sistem işlediği zaman bir fonksiyon yapacaktır. Toplam fonksiyonun meydana gelmesi için her bir dişli çarkın kendine ait fonksiyonun gerçekleştirmesi lazımdır. Bir fonksiyonel bütünü ifade eden bu dişli çarklar sisteminde toplam fonksiyonunu oluşturması için nasıl bütün çarkların aynı yönde, aynı hızla ve aynı derecede hayatî önem taşıyarak işlem gördükleri düşünülemezse, kültürün fonksiyonel bir bütün olduğu söylendiği zaman da, bütün parçalarının mutlak anlamda uyumlu ve çatışan ünitelerin mevcut olmadığıda söylenemez. Kültür üniteleri arasında birbiriyle çatışan, çelişkide olan kısımlar vardır. Bu çelişki ve çatışma kültürde değişmeyi sağlar. Değişme ise kültürün her ünitesinde aynı hızla gerçekleşmez. Kuşkusuz sistemin çalışmasının doğal sonucu olarak çarklar birbirinden farklı sürelerde olmakla beraber aşınacaklardır. Sitemin işleyebilmesi için eskiyenleri değiştirmek, yenilerin ya onların yerine koymak, ya başka bir yere ilave etmek, yada sistemin işleyişine tesir etmiyorsa ve artık onun varlığına lüzum kalmamışsa sistemin içinden çıkarıp atmak gerekecektir. Kısaca kültür fonksiyonel bir bütündür. Bu fonksiyonel bütünün bünyesinde çatışan kısımlar mevcuttur. Değişme daima olagelmektedir. Her kısımda değişmenin aynı hızda olmaması bile bünyede ahenksizlik yaratacağından, kültürde sonsuz bir uyumun varlığından söz etmek yanlış olacaktır. Benimde "Göç" kavramında anlatmak istediğim bu değişim sürecidir.funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-72860834896660455072010-06-21T01:15:00.001-07:002011-02-08T09:47:27.048-08:00İSTANBUL MODERN SANAT MÜZESİİstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın kurucusu Dr. Nejat F. Eczacıbaşı, İstanbul’da daimi bir modern sanat müzesi kurmak üzere 1997 yılında harekete geçtimiş. 2001 yılında 8. İstanbul Bienali’nin, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Akademisi'nin yanında yer alan dört numaralı gümrük antreposunu ana mekânı olarak kullanmasının ardından mekanın bu İstanbul Modern Sanat Müzesi mekanı olmaya en müsayit yer olduğu kanısına vardıktan sonra. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan alanın daimi olarak kullanılmasını onayladıktan sonra, müze projesinin önündeki ana engel kalkmış oldu. T.C. Denizcilik İşletmeleri için kuru yük antreposu olarak inşa edilmiş olan 8000 m2’lik bina, modern bir müzeye dönüştürülmek üzere harekete geçilmiş. İsatanbul Modern müzesi, İstanbul Boğazı'nın Haliç’i çevreleyen bölgesinde, binlerce yıl boyunca doğal bir liman işlevi görerek kenti, dünya üzerindeki diğer ticaret ve kültür merkezleriyle birleştiren.13. Yüzyıl’dan bu yana, çeşitli Latin kolonileri bu bölgede liman kurmaya özendiren Avrupa’dan gelen gemilerin ana limanı haline gelmiş olan önemli bir yerde konumlanmış Avrupa’dan Asya’ya kaşı bakan önemli bir yerde konumlanmıştır. İstanbul Modern Sanat Müzesi, Türkiye’nin sanatsal düşünce tarzını, zekasını ve bakış açısını kitlelere ulaştırmayı ve kültürel kimliğini uluslararası sanat çevresiyle paylaşmayı amaçlayan, disiplinlerarası bir çok aktiviteye ev sahipliği yapan bir çağdaş sanat müzedir.İstanbul Modern bir çok sanat etkinliğine ev sahipliği yapmakta 7’den 70’ e derler ya o misal çocuklar içinde sanat etkinlikleri düzenlenmekte yetişkinler içinde. Müze kendi bünyesinde görülmeye değer bir koleksiyon barındırmasının yanı sıra sürekli olarak değişen sergilerle de izleyicisinin ilgisini düşürmüyor. Şuanda müze içerisinde PASLI SON, “YOL”A ÇIKMAK ve GELENEKTEN ÇAĞDAŞA Modern Türk Sanatında Kültürel Bellek sergileri yer alıyor aynı zamanda AKLA DÖNÜŞ başlığı altında 8video gösterimi, mayıs ayı sonuna kadar da 6 film gösterimi sergilenmekte olucak. Müzedeki Levent Çalıkoğlunun küratörlüğünü yapmış olduğu GELENEKTEN ÇAĞDAŞA Modern Türk Sanatında Kültürel Bellek sergisi bize geçmişten bugüne Türk sanatının çağdaş sanat ile geleneksel sanat arasındaki geçişi gözler önüne seriyor. Enes Özendes’in küratörlüğünü yapmış olduğu “YOL”A ÇIKMAK sergisindeyse Murat Germen’in yaşamının ona hissettirdiklerini, deneyimlerini, yoldan “yola çıkarak”, yol imgesi ile bağdaştırıp aktarıyor. Yine Enes Özendes’in küratörlüğünü yapmış olduğu PASLI SON sergisi ise bize geçmişimiz ile bugünüzü düşündürtüyor araba mezarlığında Thomas Radbruch’un çekmiş olduğu ustaca fotograflarla zaman içerisinde değişimi bitti sanılanların aslında yeni birer başlangıç olduğunun farkına varmamızı sağlıyor. AKLA DÖNÜŞ video gösterimlerinde ise Man Ray’in 1923 tarihli Le retour à la raison adlı videosundan almakta. Bu gösterim akıl ve dolayısıyla onun olmayışı konusunu; erken dönem gerçeküstü filmlerin belirgin biçimde farklı mantığını; insani konularda kimliğin üstün konumunu; Tanrı vergisi gibi kabul edilen, kişinin kendi kültürünü ve nüfuzunu askerî yöntemlerle dayatma hakkı olarak “aklı” ele almakta. Kısacası her daim takip edilicek sürekli olarak ziyaret edilip görülücek ve takip edilicek bir mekan İsranbul Modern Sanatlar Müzesi.funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-30476940730220913392010-06-20T12:46:00.000-07:002011-02-08T09:47:40.524-08:00ÇOK BANEL Mİ ?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TB5u81CcQgI/AAAAAAAAADw/fgQ4Hmi8TVM/s1600/kuspit6-10-9.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TB5u81CcQgI/AAAAAAAAADw/fgQ4Hmi8TVM/s320/kuspit6-10-9.jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><i><span style="font-family: Arial; font-size: 8pt;"> Odd Nerdrum, Bok Kayası,2001, Tuval üzerine yağlıboya,193,7*180,34cm</span></i><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TB5u_vQMduI/AAAAAAAAAD4/PbcrRW9s7xM/s1600/tale92.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/TB5u_vQMduI/AAAAAAAAAD4/PbcrRW9s7xM/s320/tale92.jpg" /></a></div><i><span style="font-family: Arial; font-size: 8pt;"> </span></i><i><span style="font-family: Arial; font-size: 8pt;"> Kiki Smith, Tale, 1992, Balmumu, kökboya, kağıt hamuru, 406,4*58,42*58,42 cm</span></i><br />
<br />
“Kitsch” kavramı üzerine konuşmak lazım biraz, yoksa bu konu da kendi anlamı gibi çok mu banel? ama önce ögrenmek sonra kavramak gerek. Peki buna yani bu kavrama nerden geldim niye bu kavramı ögrenmek lazım diyorum. Donald Kuspit’in Sanatın sonu kitabını okumamla gelişti bu merak ( Sanatın sonu geldimi onuda bir düşünmek gerek ya negse) ve bu kitapta da örnek verebileceğim Donald Kuspit’inde örnek verdiği iki sanatcının işlerini söyliyeyim “Odd Nerdrum’un Bok Kayası tablosu ve Kiki Smith’in Tale” adlı işleri.<br />
Kitsch kavramının anlamı araştrıldığında Almanca bir terim olmasının yanı sıra Kitsch olanda sıradanlık söz konusudur,görüşleri zenginleştirme ya da geliştirme yönü de yoktur.Kitsch alışılmamış bir durumdan yola çıkmaz;çünkü yenilikten yoksundur. Kibirli ve bayağı bir tada sahip şeylere ve ticari kaygılarla üretilmiş olan banal ve sıkıcı ürünlere gönderme yaparken de kullanılır.<br />
Kitsch kavramı 19. yüzyılın ikinci yarısında Almanya’da ortayaçıkmış bir kavramdır. Günümzde de halen bu kavram devam etmektedir. Güzellik anlayışıyla ortaya çıkmış bir kavram olmasınya beraber artık sıradanlaşmış kült olmuş şeylerinde anlamı haline gelmiş olan bu kavram güzelliğinde kült olduğunu göstermekte bize güzellik göreceli olmasına rağmen kült olmuş olan güzelliklerde bazı insanların gözünde igrenç gözükebilir. Sanat piyasasında kitsch kavramı günümüzde halen devam etmekte. Siemens sanatta 2006 yılında açılan “kitsch” sergisinin küratörlüğünü yapan Marcus Graf serginin içeriğini sanat tüketicileri olan bizlerle paylaşırken söyle söylemişti, “Sanatın başlangıcından 19. yüzyılın ortalarına kadar, güzellik kavramı sanat üretiminde belirgin bir öğe olarak büyük bir rol oynadı. Doğayı taklit etmek veya yeniden inşa etmek amacıyla güzellik yaratmak sanatçının temel amacıydı. Ancak, modern sanatın doğuşu ile güzellik kavramı giderek form değiştirdi ama güzellik hâlâ sanatın ve hayatın içsel bir parçası. Güzellik her ne kadar öznel de olsa, bir ölçüye kadar genel geçerlilik talep eden bir yargı. Bu nedenle, güzellik her zaman popüler ve sanatın gündeminde” düşüncemle uyuşan bu sözlerin yanı sıra bunu kanıtlayan bir sergiydi.<br />
Donald Kuspit’in yazmış olduğu bu kitap sanat konusunu ele alan kitaplar arasında da kült olmuş bu kitapta ele almış olduğu kitsch kavramını gözler önüne sererken Odd Nerdrum ve Kiki Smith’in yapıtlarını örnek olarak vermesi ile bu kavrama dikkattimizi çeken yazar kitsch kavramı geçmişte nasılmış, günümüzde nasılmış ı algılamamızı saglıyor. Donald Kuspit bunu sadece bu kavram için yapmıyor sanatın içerdiği bir çok kavram için bizi yada en azından beni düşünmeye sevk ederek farkındalığımızı söylediklerinin gerçektende günümüzde dogru olup olmadığını araştırmamızı sağlıyor. Bilmemek değil öğrenmemek ayıp demişler. İyi de etmişler =)funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-9722024651542189542010-05-27T16:21:00.000-07:002011-02-08T09:48:02.668-08:00KOp-Art'ın işlerinden bir kaçı =)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_78ZSMOaVI/AAAAAAAAADY/zJWS0qiV1Co/s1600/DSC01381.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_78ZSMOaVI/AAAAAAAAADY/zJWS0qiV1Co/s320/DSC01381.JPG" width="320" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Süperkadın'ın Hayal-eti</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_77yFjtbMI/AAAAAAAAACI/sLeIdLq_ARc/s1600/8.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><br />
</a><a href="http://1.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_8C9hLVMFI/AAAAAAAAADo/3u7QnYchXRs/s1600/DSC06812.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_8C9hLVMFI/AAAAAAAAADo/3u7QnYchXRs/s320/DSC06812.JPG" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_7-ueCEX_I/AAAAAAAAADg/YlPm47EkBTU/s1600/8.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_7-ueCEX_I/AAAAAAAAADg/YlPm47EkBTU/s320/8.JPG" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Beni Sen Güzelleştiriyosun</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_77vIoTP5I/AAAAAAAAACA/xs7csph4sso/s1600/7paper.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_77vIoTP5I/AAAAAAAAACA/xs7csph4sso/s320/7paper.jpg" /></a></div><div style="text-align: center;"> Paper dresses</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_773jN-wlI/AAAAAAAAACY/2ZQahpoxNqc/s1600/8.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://1.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_773jN-wlI/AAAAAAAAACY/2ZQahpoxNqc/s200/8.jpg" width="133" /></a><a href="http://4.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_78Mh79WSI/AAAAAAAAADA/CDr2MuhExLk/s1600/Badseed-DivineTrash.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="150" src="http://4.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_78Mh79WSI/AAAAAAAAADA/CDr2MuhExLk/s200/Badseed-DivineTrash.jpg" width="200" /></a></div><div style="text-align: center;">Divine Trash</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_77_tFLRwI/AAAAAAAAACo/gyC04e--XuM/s1600/8.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="152" src="http://2.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_77_tFLRwI/AAAAAAAAACo/gyC04e--XuM/s200/8.jpg" width="200" /></a><a href="http://2.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_78EkbHpQI/AAAAAAAAACw/gFUWSo8CUZQ/s1600/9.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://2.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_78EkbHpQI/AAAAAAAAACw/gFUWSo8CUZQ/s200/9.jpg" width="142" /></a><a href="http://3.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_78G50vomI/AAAAAAAAAC4/gnRFdBf1UbE/s1600/10.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="133" src="http://3.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_78G50vomI/AAAAAAAAAC4/gnRFdBf1UbE/s200/10.jpg" width="200" /></a><a href="http://2.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_779HUJykI/AAAAAAAAACg/rt0aBwcoFqc/s1600/12.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_779HUJykI/AAAAAAAAACg/rt0aBwcoFqc/s320/12.jpg" /></a></div><div style="text-align: center;">Neo- Performans</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_78QyRrkJI/AAAAAAAAADI/oXDhyV2Pp1Q/s1600/DSC00153.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="150" src="http://3.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_78QyRrkJI/AAAAAAAAADI/oXDhyV2Pp1Q/s200/DSC00153.jpg" width="200" /></a><a href="http://3.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_78Vs2gcKI/AAAAAAAAADQ/-JQJ-O2Yy98/s1600/DS+032.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="150" src="http://3.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_78Vs2gcKI/AAAAAAAAADQ/-JQJ-O2Yy98/s200/DS+032.jpg" width="200" /></a></div><div style="text-align: center;">Dada Bizim Dedemiz</div><div style="text-align: center;"><br />
</div>funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1332119707337141088.post-40210832721385261902010-05-27T16:08:00.000-07:002011-02-08T09:48:14.088-08:00KOP- Art'taaaaaaaaaaaaaaan ALSANA!...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_7zhee-GpI/AAAAAAAAABA/_ASYnPM3LVU/s1600/kartsiyah+beyaz.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/_LxkE0GgAsy0/S_7zhee-GpI/AAAAAAAAABA/_ASYnPM3LVU/s320/kartsiyah+beyaz.jpg" /></a></div>2000 yılından bu yana etkinliklerini sürdüren Kop-Art, çekirdek kadrosu Gamze Fidan, Cansu Aybar, Zeynep Turuthan'dan oluşan İstanbul doğumlu bir sanat kollektifi.<br />
'Tasarım bir bütündür' anlayışıyla, üst-baş'tan, kısa filme (Herşey Çöpe Gider, Beni Sen Güzelleştiriyorsun), fanzinden (Al Sana! katalog, LambDaDa), kavramsal yerleştirmelere (Herşey Çöpe Gider, Divine Trash, Art is Anything, Kop-Art is Me! Neoper4mans, Faster Pussy Cat Kill Kill!, Dada Bizim Dedemiz, Süperkadın'ın Hayal-eti) Osman Productions ve Bang! etkileşimli dillere destan p(art)i sahipliğine kadar pek çok 'iş' yapan Kop-art “ Hayal-et'indeki vizyonu gerçekleştirirken, sokak sanatıyla arkadaş, Dada'yla bozmuş, Pop-art'la sevgilidir..<br />
Dogz Star, Soho, Wasp, Resim ve Heykel Müzesi, Scanbul Projesi, SOS Sanat Devleti, Hafriyat, Rotterdam Post Office, KulturPalast Wedding International derken, Aralık 2006’dan bu yana kendi mekanı Kop-Art’tan Al Sana!’da çok boyutlu külliyatını ve işbirlikçilerini alıcısına sunuyor.<br />
Kop-Art, insanın hiç de 'sanat eseri' olmayan 'eser'ler yaratabileceğinin canlı kanıtı.<br />
Anarşist tavrını ‘çöp’ü ve ‘özgür dönüşümü’ gözbebeği yaparak belli ediyor” diyerek kendilerini tanımlıyorlar. Ve gerçektende öyleler. Kendilerine ait küçücük bir mekanda çöp’e sanat katan enteresan, çılgınca ve özgürce işler üreten bu sanatçılar için moda yada sanat piyasasının göz bebeği haline gelmek, aranan sanatçılar olmak önemli değil. Yaptıkları işlerde kendilerinden hayatlarından birşeyler katarak üretmek, dertlerini anlatmak aktarmak aktarırken de öğretmek farkettirmek önemli onlar için. Yaptıkları işler için “ biz denize bir taş atıyoruz o kadar ondan sonrası denize kalmış minik minik halkalar halinde insanlara ulaşabilmesi önemli bizim için” diyolar. Onlar attıkları bu minik taşların yaratmış olduğu zamanla büyüyen halkaların onlara tekrardan dönmesinden yaptıklarının bir yerlere veya birilerine ulaştığını birilerinin farkındalığını uyandırdırğını gördükçe mutlu oluyorlar. Kendi manifestolarında da bizleri süper bir halka içeriside dolaştıran sanatçılar ayrıca Dada’yı ruhlarının içine kadar özümseyen, dadaist sanatçıların yaptıkları işlerden, söyledikleri sözlerden, şiirlerinden, yaşamdaki amaçlarından, yaşadıkları hayatı fazlasıyla benimsemişlerdir. Yapmış oldukları işlerin aslında öyle çokta büyük bütçelerle çıkmadıgını ancak içerisinde barındırdığı anlamın devasa bir boyutta olduğunu söyliyebilirim. Yapmış oldukları işleri kendi mekanlarında da sergilemeye devam eden minik bir sanat galerisini andıran bir mekan içerisinde varlığını sürdürmekte Kop-art.<br />
<br />
<br />
Bence sizde Kop-art’ın manifesto halkası içerisinde gezmelisiniz :)<br />
<br />
<br />
Kop-Art=Fashism (K-A=F)<br />
Sanat araciligiyla trendleri belirleyen sessiz dikte zorbaligini yok et.<br />
Break the tyranny of silent dictatorship which determines the trends by utilizing art.<br />
<br />
Fashism=TrendFaker (F=TF)<br />
Es geç, ciddiye alma ve yönlendir!<br />
By-pass, fake and manipulate!<br />
<br />
TrendFaker=Zeitgeist (TF=Z)<br />
Yaratici iletisimi her haliyle kullan, sinir tanimadan!<br />
Utilize all forms of creative communication, recognize no borders!<br />
<br />
Zeitgeist=Dictator (Z=D)<br />
Dünyanin her yerinde uguldayan bir fisilti DiKKAT!<br />
A whisper is the howl of the ultimate power ATTENTION!<br />
<br />
Dictator=Projection (D=P)<br />
Bilinçaltindaki ikonlar bir baskasinin elindeki kalemle çizilir.<br />
Icons of the subconscious are drawn by the pen held in someone else s hand.<br />
<br />
Projection=Interaction (P=I)<br />
Kendi gibi olmak ve bunu yansitmak, baskasi ve bilinmeyenle iletisimi kaçinilmaz kilar.<br />
Interaction with the other and the unknown is the inevitable destiny resulting from projection of individuality.<br />
<br />
Interaction=Creation (I=CR)<br />
Bir bütün olmusken bile, rüzgarin aramizda dans edebilecegi bir bosluk hayal-et-meli.<br />
Even in unity, imagine a space that wind can dance in between.<br />
<br />
Creation=Coincidence (CR=CO)<br />
Rastlanti her insanin sahip oldugu sonsuz olasiligin ortaya çikabilecegi anin büyüsünü tasir.<br />
Coincidence is the magic of the moment which enables the infinite possibilities of inspiration present in every individual.<br />
<br />
Coincidence=Attitude (CO=A)<br />
Tek elin alkis sesi, sans eseri bir aynanin yanindan geçiyorsaniz duyulabilir.<br />
The sound of one hand clapping can be heard by someone lucky enough to be walking by a mirror. <br />
<br />
<br />
Attitude=Kop-Art (A=K-A)<br />
Yaraticiligin elçileri sanat ve hayat arasindaki engelleri tanimaz<br />
The prophets of creativity recognize no obstacles between art and life.funda gürelhttp://www.blogger.com/profile/01710484397470390669noreply@blogger.com1