12 Temmuz 2011 Salı

KENT
Geçmişten günümüze belkide insanoğlunun varlıgından bu yana bir yaşam savaşı verilmekte. Bu savaş içerisinde insanlar arasında bir statü farklılığı oluştu. Geçmişimizde feodal sistemde, günümüzde ise kapitalist sistemde statü ezici bir gerçekle karşımızda duruyor. Ne kadar değiştirmeye çalışsakta bu gerçek ne yaparsak yapalım değişmeyecek gibi duruyor ve bu can sıkıcı farklılık içerisinde işçi sınıfının önemi gözler önünden silinip gidiyor. Kentsel sistem içerisinde aslında bel kemiği gibi önemli hayati vasıf taşıyan işçi sınıfının önemi gün geçtikçe görmezlikten geliniyor. Ancak işçi sınıfı olmasa burjuva sınıfı da olmaz. Benimde dikkat çekmek istediğim bu statü farklılığı içerisinde işçi sınıfının aslında önemli olması.
MUSKA KUMBARA

Muska geleneksel bir olgu. İyilik yada kötülük niyetlerini içinde gizli tutan, karşısındakini düşündüren gizli bir kutu gibi. Muska ve kumbara arasında gizli bir bağ var. Muska da kapalı bir kutu kumbara da sadece kırıldıkları taktirde içindeki gizeme ulaşılabilir. Ya bizi hayal kırıklığına yada umutlarımızı besleyen şeylere ulaştırır. Muska kumbaramı seramikten yapmamdaki amaç her yönüyle birbirlerine uyuşan bir malzeme olmasından dolayıdır. En başında geleneksel bir malzeme olması, kırılabilir, gizlenebilir, şekil verilebilir olmasıdır.
KADIN PAZARI

Kadınlara yüklenmiş olan anlamalar içerisinde benzetmeler de yer almaktadır bu çalışmamda göz oyunlarıyla kadınlara yapılmış olan benzetmeleri ele almaya çalıştım.

NOT: çalışmanın üzerine video yansımaktadır.
BARBİE

Barbie bebekler günümüzde toplumlum içerisinde ikonlaşmış bir kadın modeli halindedir. Çocuklarda olsun yetişkinlerde olsun ideal kadını yansıtan bir ikondur. Yaptığım bu çalışmada ikon olarak istenilen kadın ile aynı zamanda geleneksel olarak aranan kadını birleştirmeye çalıştım.
ACİL DURUMLARDA CAMI KIRINIZ

İkon olan aynı zamanda genel ihtiyaçların tümüne cevap verebilicek ideal bir anne.
KORU(N)MA

GÖRME BİÇİMLERİ

 
John Berger’ in Görme Biçimleri adlı kitabının ilk bölümünde bahsetmiş olduğu çocukların algılama biçimlerinden yola çıkılarak yapılmış bir çalışmadır. 5 ile 9 yaş arasındaki çocuklarla çalışılarak üretilmiştir. Onların elinden çıkan seramik nesneler aslında gerçek görünümlerinde olan nesneler değildir. Gördükleri ve algıladıkları nesnelerin üç boyutlu halindeki değişimler gözler önüne serilmiştir bu çalışmada. Çalışma içerisinde yer alan çizimlerde kullanılan renkler de çocukların tercihleridir.

DAĞILIN
Kapitalist sistem içerisindeki işçi sınıfı önemli olmasına rağmen değer görmeyen bir sınıf olarak kabul edilmiştir. Bu ezici sistem içerisindeki işçi sınıfının yurt içindeki dağılımı incelenerek yapılmıştır.
BAĞ

11 Şubat 2011 Cuma



MİSAFİRİNİZ GELDİ LÜTFEN KAPIYI AÇARMISINIZ ?

Tarih içerisinde bir çok kez geri dönüşler yaşanmaktadır. Sürekli bir tekrarın, sürekli bir geri dönüş devinimini yaşamaktayız. Yaptığım bu çalışmada bu geri dönüşleri misafir gibi görerek geliş gidişlerin yaşatmış olduğu geçicilik ele alıp geçicilik kavramından yola çıkarak yapmış bulunmaktayım.



2 Şubat 2011 Çarşamba

KAPI, 2010

Kürt sorunu 1980’lerden günümüze kadar gelen bir problemdir. Türkiye Cumhuriyeti, Türk insanları, Kürt İnsanları için geçmişten günümüze gelen medya ile gündemden düşmeyen bir problemdir. İktidarın elinde olan çözüm yolları bu problem karşısında hiçbir şekilde devreye giripte problemi ortadan kaldırmak adına bir şeyler yapmıyorlar daha doğrusu dış itilaf devletler tarından gelen ambargolar sonucu çözüm yolları tıkanıyor. Başta ABD devleti olmak üzere Türkiye üzerine kirli oyunlar oynayan bir çok devlet PKK’yı destekleyerek Türkiye üzerinde çözüm yolları olan bu problemi çözümsüz bıraktırıyorlar. PKK adı verilen terörist topluluğun Kürdistan Cumhuriyeti kurmak adına vermiş oldukları savaş yıllar içerisinde kılık değiştirerek kürt diye gündeme getirilen bu sorundan beslenerek eylemlerinin asıl amacını gizleyerek istedikleri yolda ilerlemenin ve itilaf devletlerinin desteğiyle eylemlerini gerçekleştirmeye çabalıyorlar. Ve kısmen bunu Kuzey Irak’ta gerçekleştirmiş durumdalar. Bu isteklerini Türkiye sınırları içerisinde bulunan kendi toprakları olarak idda ettikleri sınırlar içerisinde gerçekleştirmek için çaba sarf ediyorlar. Ben bir kısmi kürt olarak yani kısmi kürt derken ailem içerisinde anne soyumun kürt olmasından kaynaklı olarak yaşadığım dil problemi üzerine giderken araştırdığım bu kürt sorunu karşıma bilmediğim ve öğrenmem gereken bir çok şeyi de karşıma çıkarmış bulunuyor. Öğrenmem gerekenleri araştırırken yaşadığım problem üzerinden çalışmamı sürdürmek için kolları sıvadım. Kürt bir aileden geliyorum ve ailem içerisinde ben onlar için bir ötekiyim onlarda benim için Kürtçe konuştuklarında birer ötekiye dönüşüyor. Aile içerisinde yaşadığım dil problemi beni de onları da birer öteki haline çeviriyor.

Yaşadığım sadece bana ait değil, bir çok kürtün yaşamının büyük bir problemi haline gelmiş bir olgudur. Bundan yola çıkarak nerede olduğumu hangi tarafta olduğumu sorgularan bu kapı işini yapmış bulunuyorum.